Yüreğim hala öyledir, içimde kalakaldı o köy öğretmenliği. Çok gençtik, neredeyse çocuktuk o yıllarda. Ama köy öğretmeniydik, mutluyduk tüm yoksulluğa inat; azimliydik tüm olanaksızlıklara karşın; başarmaya çalıştık elele köyümün güzel insanlarıyla, Anadoluyla.
Yıl 1970, Karabük İlçesi, Yenice Bucağı, Döngeller Köyü.
Bir saate yakın yerden öğrencilerimiz gelirdi kimi katır sırtında, kimi ayakları ıslak hatta çamur içinde. Yağışlı günlerde balçık olurdu yollar ve önce ayakkabı ve çoraplar çıkarılırdı dere kenarında ve bir güzel yıkanırdı bulanık suyla. Sonra soba kenarına dizilir bir yandan ısınıp kurunurken bir yandan da güncel olaylar konuşulurdu. Böylece hazırlanılırdı ikinci ders saatine. Herşeye rağmen biz de onlar da mutluyduk. Çok zengin ve çok fakir yoktu köyde, zengin ve fakir vardı ölçüsünce. Belki de mutluluk bu nedendendi; herkesin ocağında pişen aş üç aşağı beş yukarı aynıydı ve mutluluk bundandı belki.